Gastronominin kalbi üç gün boyunca Bursa’da attı!
Uluslararası 4. Bursa Gastronomi Festivali, “Rota Yeniden Oluşturuluyor” temasıyla 27–29 Eylül tarihleri arasında Merinos Parkı’nda lezzet tutkunlarını buluşturdu. Üç gün boyunca üreticilerden şeflere, akademisyenlerden sanatçılara kadar geniş bir yelpazede binlerce katılımcıyı ağırlayan festival; gastro sahnelerden panellere, atölyelerden konserlere uzanan dopdolu programıyla Bursa’yı yeniden dünya gastronomi sahnesine taşıdı.
Bursa’nın Gastronomi Vizyonu
Açılış konuşmasını yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın gastronomi yolculuğuna dair vizyonunu “geçmişin mirasını geleceğin değerine dönüştürmek” sözleriyle özetledi. Kentin 8.500 yıllık tarihinden süzülen zengin mutfak kültürünü koruyarak yenilikçi, sürdürülebilir ve küresel ölçekte tanınan bir gastronomi markası oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Bozbey, bu hedefe giden yolda coğrafi işaretli ürünlerin stratejik önemine dikkat çekti. Yerel üreticileri destekleyen, gastronomi turizmini güçlendiren ve kadın emeğini görünür kılan projelerle Bursa’yı dünya gastronomi haritasında hak ettiği yere taşıyacaklarını belirtti.
Coğrafi İşaretler Zirvesi: Lezzetlerin Kimliğini Koruyan Buluşma
Bu yılın en çok ses getiren etkinliklerinden biri ise kuşkusuz Coğrafi İşaretler Zirvesi oldu. YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen zirve, coğrafi işaretlerin hem yerel üreticiye hem de ülke ekonomisine kazandırdığı değeri çok yönlü olarak masaya yatırdı.
İlk oturumda “Avrupa Birliği ve Türkiye’de Coğrafi İşaret Uygulamaları”, “Tescil ve Denetim Süreçleri” ve “Yönetişim Modelleri” gibi konular ele alınırken, coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmadaki rolü ve marka değeri yaratmadaki etkisi tartışıldı.
İkinci oturumda ise başarı hikâyeleri sahneye taşındı. Bursa’nın tescilli lezzetlerinden İnegöl Köftesi, Gürsu Bamyası, Gedelek Turşusu, Keles Kuzusu ve Cevizli Lokum gibi ürünlerin üretici temsilcileri, yerelden küresele uzanan yolculuklarını anlatarak ilham verdi. Zirve, coğrafi işaretlerin yalnızca gastronomik mirası değil, ekonomik sürdürülebilirliği de koruyan güçlü bir araç olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Tescilli Lezzetlerden Dünya Sofralarına
Festival boyunca Bursa’nın köklü mutfak mirası, gastro sahnelerde ve atölyelerde hayat buldu. Türkiye’nin önde gelen şefleri Maria Ekmekçioğlu, Cüneyt Asan, Yunus Emre Akkor, Rafet İnce, Eyüp Kemal Sevinç ve uluslararası konuk şefler, Bursa’ya özgü ürünlerle sahnede yeni tarifler yaratarak izleyicilere ilham verdi.
“Tescilden Tabağa Bursa Gastronomisi” kitabının tanıtımı ve “Rotam Bursa Lezzetleri” fotoğraf yarışmasının ödül töreni de festivalin dikkat çeken etkinlikleri arasındaydı.
Kadının Gücü ve Sosyal Gastronomi
Festivalin önemli başlıklarından biri de gastronomide kadının rolü oldu. “Kadının Gücü: Mutfağın Değişen Dengeleri” panelinde kadın şeflerin deneyimleri ve gastronomide eşitlik perspektifi tartışıldı. “Kooperatiflerden Kent Sofralarına” oturumları ise kadın emeğinin üretimden sofraya uzanan değer zincirindeki etkisini ortaya koydu.
Kardeş Sofralar Bursa’da Buluştu
Bu yıl ilk kez düzenlenen “Kardeş Sofralar Bursa’da Buluşuyor” etkinliği, Bulgaristan’dan Endonezya’ya uzanan geniş bir coğrafyadan gelen konuklarla gastronomiyi bir diplomasi aracı haline getirdi. Bursa mutfağı bu sayede yalnızca yerel değil, uluslararası bir kültürel etkileşim alanına dönüştü.
Sürdürülebilir Festival Anlayışı
Festival, gastronomiyi sadece damakla değil, çevre ve gelecekle buluşturan bir vizyonla gerçekleştirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Sürdürülebilir Etkinlikler Destek Birimi (SEDES), atıkların geri dönüştürülmesinden karbon ayak izinin azaltılmasına kadar pek çok yeniliği hayata geçirdi. Gıda atıkları sokak hayvanları için mamaya dönüştürülürken, plastik atıklar tarımda kullanılan damla sulama borularına çevrildi.