

Yılın her günü bir etkinliğe tahsis edilmiş, o kadar yoğun ki hafta sonu tatilinden bile nasiplenenler var. Tüketim toplumuna tükettirmenin en ucuz yollarından biri olmalı ki, sosyal medyanın en öncelikli konuları arasında yer alıyor. Benim için tek ve anlamlı olanları yaş alma günleriyle evlilik yıl dönümleri, diğerleri biraz zorlama gibi geliyor. Bu yazıyı hazırlarken 16 Ekim Dünya Gıda Günü’ne denk geldiğini gördüm. Bir önceki gün de “Kadın Çiftçiler Günü”ymüş; boş yok, her günümüz dolu. Bu günlerden ne kazanıyoruz hiç düşünme fırsatınız oldu mu?
2006 yılından bu yana 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü her yıl kalabalık bir davetli katılımıyla gerçekleştiririz. Kamudan, özel kuruluşlardan ve FAO’dan değerli konuşmacılar genellikle farkındalık sağlamak amacıyla sözleriyle konuşmalarını bitirirler.
Yirmi yıldır hâlen farkındalık fazındayız, sizce bir yerde bir yanlışlık yok mu? Henüz içselleştirmeye geçemedik… Bütün bu toplantılarda sunucuları nazikçe uyarmaktan yorulduğumu da belirtmeliyim. Dünyada açlık kol gezerken bu neyin kutlaması? “Gazze’de Kıtlık” başlıklı yazımın hazırlığının bugüne denk gelmesi ilahi adalet; umarım “kutlama” sözcüğünü unutmamıza vesile olur.
Gazze’de Kıtlık
İlk kez Ortadoğu’da bir bölge için kıtlık ilan edildi. Gazze ve çevresinde en az 500 bin kişinin felaket boyutunda açlık yaşadığı duyuruldu. Bu sayının kısa sürede artacağından endişe ediliyordu. Kıtlığın başlıca nedenleri olarak İsrail’in uyguladığı abluka, gıda ve yardım girişlerinin engellenmesi, altyapının yıkılması ve insani erişim kısıtlamaları gösteriliyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres durumu tamamen insan kaynaklı bir felaket olarak nitelendirdi ve engelsiz insani erişim çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler destekli Entegre Gıda Güvenliği Sınıflandırması (IPC, Integrated Food Security Phase Classification) 22 Ağustos 2025 tarihinde Gazze’de resmen kıtlık ilan etti. Bu, Ortadoğu’da bir bölgeye kıtlık durumu için ilk kez resmî bir tanı konması anlamına geliyor. IPC’nin kuruluş tarihi olan 2004 yılından bu yana Somali, Güney Sudan, Darfur ve Haiti gibi bölgelerde resmen kıtlık ilan edilmişti. Gazze ise beşinci bölge olmakla kalmayıp aynı zamanda Afrika dışındaki ve Ortadoğu bölgesindeki ilk örnek oldu.
IPC kriterlerine göre resmî kıtlık ilanı için şu üç koşulun aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor:
Bunlar; hanelerin en az %20’sinin aşırı gıda yetersizliği yaşaması, akut yetersiz beslenme oranının %30’u aşması, her 10 bin kişiden günde en az 2’sinin açlık, yetersiz beslenme ya da hastalık nedeniyle ölmesi. Bu eşikler aynı anda aşıldığında bölge, kıtlık (IPC Phase 5) kategorisine giriyor ve uluslararası düzeyde “felaket koşulları” ve “en ağır insani kriz” olarak tanımlanıyor.
Yirmi iki ay süren çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insanın açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya olduğu belirtildi. 15 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla “Kıtlık, 5. Aşama durumunun varlığı kanıtlarla doğrulandı.” İlaveten, 1,07 milyon kişinin (nüfusun %54’ü) Acil Durum Aşama 4’te, 396 bin kişinin (nüfusun %20’si) ise Kriz Aşama 3 içinde olduğu açıklandı. Bununla beraber IPC, Ağustos ortası ile Eylül 2025 sonu arasında koşulların daha da kötüleşmesini ve kıtlığın Deir al-Balah ve Han Yunus’a yayılmasını bekliyor.
Akut yetersiz beslenmenin hızla kötüleşmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Haziran 2026’ya kadar beş yaş altı en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olacağı, bu rakamın Mayıs 2025’te IPC’nin tahmininin yaklaşık iki katına karşılık geleceği hesaplanıyor. Bu grubun içinde ölüm riski yüksek olan 41 binden fazla çocuğun ciddi ve yetersiz beslenme vakalarının da yer aldığını ilave edelim. Ayrıca yaklaşık 55 bin 500 yetersiz beslenen hamile ve emziren kadının acil beslenmeye ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor.
Kuzey Gazze Valiliğindeki mevcut veri yetersizliği ile Refah Valiliğindeki nüfusun büyük ölçüde boşaltılması nedeniyle bu yörelerdeki göstergeler analize dâhil edilemiyor. IPC bu bölgeleri sınıflandıramıyor.
AB’nin 27 üye ülkesinden 12 Ağustos’ta gelen ortak açıklamada, İsrail Hükümeti’ne tüm uluslararası STK yardım sevkiyatlarına izin verme ve önemli insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerine engel olmama çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Gazze’deki insani acılar akıl almaz seviyelere ulaştı. Gözlerimiz önünde kıtlık yaşanıyor.” ifadeleri yer aldı.
Gazze’de 22 Ağustos 2025 itibarıyla resmen ilan edilen kıtlık, yalnızca bölgesel bir insani kriz değil, aynı zamanda uluslararası toplumun sınandığı kritik bir dönüm noktası hâline geldi. BM, AB ve çeşitli devletlerin art arda yaptığı çağrılar, sorunun küresel düzeyde aciliyetinin kabul edildiğini gösterse de, bölgede yaşanan gerçeklik, açlıktan ölen çocukların sayısının günden güne arttığı yönünde. Gelinen noktada Gazze’de yaşananlar, uluslararası toplumun tepkilerinin krize herhangi bir çözüm üretmekte yetersiz kaldığını ve uluslararası hukuka, yardıma ve barışa olan inancın giderek yitirildiğini gösteriyor.
Necdet Buzbaş
TOBB Gıda Meclisi Başkanı
Kaynak:
İKV Dergisi
Hatice Zeynep Şen – İKV Uzman Yardımcısı











